Skip to main content

Canan hocam

Canan hocam okulun tek psikoloji öğretmeniydi. Orta yaşlı diyebileceğimiz olgun sınıfına yaşı itibariyle girebilirdi,35 yaşındaydı.Zannederim ki yaşıtlarımdan erkek öğrencilerinin en beğendiği kadın öğretmenler arasındaydı...Onun haftada bir dersi olmasına rağmen iple çeker, son sınıfta ki öğrencilerin onun odasında üniv. öncesi destek alma ziyaretlerini oldukça kıskandığımız hatırlıyorum.Niye kıskandığımıza gelince...aslında çok bir açıklamaya gerek yok sanırım, ben ve Emre tam ergen yaşlardaydık ve okulumuzda onun kadar rahat giyinebilen ve açıkcası giydiğini de bir o kadar iyi taşıyan nadir iki üç öğretmenden belki de en en iyisiydi Canan hocamız...Sadece bu da değil tabii başka erkek arkadaşların da onu konuşması beni de ona karşı hissettiklerimde tahrik ediyordu. Güzel hocamızı açıkca ben cok seviyor, hem çok eğitimli olması bir o kadar da modern bir kadın görünümünden fiziki olarak da etkileniyordum

Canan'ın hoca'nın derslerinde sınıftakiler hep daha rahat olurdu, onun ders işleme tarzından, duruşundan dolayıydı sanırım. Benim ona ilk tutuluşum bir bahar son saat akşam dersinde  bir anda bir olayı farketmem ile başladı. Lise arkadaşlarından haylaz Cemil ki hep arkada otururdu bu kez öne geçmişti, tam da benim çaprazıma..Canan hoca'nın birkaç şey anlatıp masasına oturmasıyla beraber yere eğildi ve kalktı...Ders sonrası saflığım Cemil ile Emre'yi tuvalette konuşurlarken beni de davet etmeleriyle bitti.Sadece üç erkek biz bizeydik. Herkes okuldan çıkmıştı. Cemil tuvaletten çıkıp birileri var mı diye baktı ve tekrar girdi, kapıyı kapattı, telefonuna açtı ve bana da gösteriyordu şimdi...hocanın bacaklarını ve külotunu çekmişti, yani "upskirt" çekim yapmıştı o küçük gizli kamerasıyla ve şu an kadar sadece saygı hissettiğim Canan hocama küfrediyordu.
Cemil:"Lan olum şuna bakın, orospuya boşalalım tuvalette haydi...amına koyduğumun hocasına da bak nasıl giyinmiş, ohhh" derken yanımda ki Emre'de şimdi ona eşlik etmeye başlamıştı "Ya tangasına ne demeli kaşar Canan'ın, bu mal'dan daha çok görüntü yakalarız biz" gibi devam ettiriyor sonra Cemil bana " gel hacı, beğendiğin mi,sen niye bişey demiyon hep beraber çekecez ona" demesiyle bende "şok'a uğradım ama cok begendim bende onu" demekle yetinmiştim.Cemil bu arada sikini çıkarmış resmen kabarmış sikiyle çektiği görüntülere bakıyor ve 31 çekiyordu, Emre de eşlik etmeye başladı ve Cemil'e "bu amına koyduğum hocanın görüntülerini de xhasmter'a yukleyelim Cemil" derken iyice sikini sıvazlıyor Cemil'de sırıtıyordu, bana " hadi hacı aç sikini çekmeye başla" komutunu verdiğinde artık benim sikiminde dorukta olduğunu hissetmiş utanarak pantalonumdan sikimi çıkarmıştım ve arkadaşlarıma eşlik ediyordum artık bende...Canan hocamız işte o gün benim için sanal bir orospu olmuştu artık...Cemil ve Emre'nin ona ettiği küfürlerin sonu yoktu, fakat benim de hoşuma gitmeye başlamış, çok tahrik olmuştum...Boşalmam sırasında hissettiğim şey daha önce saygı duyduğum Canan hoca'ya artık sahip olmak istiyordum ve hissettiğimde yalnız değildim,biliyordum...

Günler ve dersler geçiyor, Canan hoca'ya çekişimizden bir ay geçti geçmedi ama onu artık delice arzuluyordum. İnternet'e düşen etek altı görüntüsü inanılmaz derecede tıklanmış ve izlenmişti.Her defasında videoya denk geldiğimde inanılmaz heyecanlanıyordum.Cemil ve Emre'de öyle olacaklardı ki bana diğer planlarından bahsettiler bir Salı günü.... Artık bahar gelmiş sayılırdı ve havaların iyice ısınmaya başlamasıyla beraber arzuladığımız hocamız rahat kıyafetlerini giyer olmuştu, üçümüzde onun bluz ve diz üstü etek giymesini bekler olmuştuk resmen.Canan hoca genelde rahat giyer ama daha casual bir bluz ve pantalon giyerdi genelde. Çok fazla etek giymeyi nedense seçmiyordu son zamanlar ama işte o o gün, onu okula giriş yaparken açık turuncu renkli bir bluz ve fırfırlı bir mini etekle gormuş ve hemen bizimkilere haber vermiştim.Plan hazırdı...Cemil o günün öğle arasında Canan hoca'yı görür görmez takibe aldı, radarına almıştı resmen nereye giderse gitsin onu uzaktan takip ediyordu.Kafetarya'dan çıktıktan sonra hoca, o da Emre'yi aramıştı, şimdi okul binasına doğru geliyordu...Cemil bir tarafdan etrafı kolaçan ediyor bir tarafdan da hoca'ya yaklaşıyordu ve bir dk. sonra her ikisi de ardı ardına merdivenleri çıkmaya başladılar, işte o an Cemil elindeki telefonla çekime başlamıştı...Okulun merdivenleri dikine o kadar müsaitdiki etek altı çekime, Cemil çok yaklaşmadan Canan hocan'nın bacaklarını ve beyaz tangasını çekebiliyordu ama hareket etmek işi zoluyordu, işte bu arada Emre çıkagelmiş hocam sorum var size diyerek resmen onun ilerlemesini durdurmuştu...Cemil aradığı vakti şimdi bulmuş, nerdeyse götünün derinliklerine zoom yapmış, hocayı yakından ve uzaktan çekebilmişti...

Ben tabii videonun ne kadar etkileyici olduğunu xhamster'dan öğrenmiştim. Bu çekilen ilk masa altı bacak videosundan farklıydı, hoca'nın tangası cok net belli oluyordu, beyaz bacakları cok etkileyici gorunuyordu ve yuzu de gorunuyordu iki üç yerde.Video yayınladıktan yaklaşık bir ay sonra altına inanılmaz yorum gelmişti ve sanki artık bizim okul'da tüm abaza erkekler Canan hocayı tanıyordu...Video'nun altına ilginç şekilde başka zamanlarda hocanın çekilmiş fotoları eklenmeye başlamıştı, o kadar abaza bir topluluk olmuştu ki orası birçok zaman bende girip kendimi rahatlatıyordum. Videolara genelde soru olursa Cemil cvp veriyordu ve bir tanesi ilginçti..Hoca'nın hangi otobüsü kullandığını soruyor ve video çeken müsaitse tanışmak istediğini belirtiyordu...Cemil'in cvp vermeyeceğini düşünmüştüm ama bu kişiyle tanışma isteğini kabul etti.Bir iki hafta geçtikten sonra Emre birgun bana gelerek, beni de Cemil'in bu kişiliği belirsiz kişilerle tanışacağım günde olmamı istedi...Bu arkadaş ile parkta tanıştık, normal birisine benziyordu, hoca hkd uzunca sohbet ettik tam bir abaza muhabbetine dönmüştü.Ertesi gün Canan hoca'nın bineceği otobüse beraber binip bu arkadaş da bir arkadaşıyla beraber gelip hoca'yı hep görmek hem de etek altı videosunu cekmek istiyordu.Bizde heyecanlandık ve evet dedik.O gün inanılmaz bir gündü, resmen hocamızı takip edik aynı otobüse binecektik, o gideceği durağı biliyorduk zaten ve önceden daha hızlı yürüyerek gittik, yeni tanıştığımız bu iki arkadaşda geldiler, heyecanlı oldukları belliydi...Canan hoca gelince hemen tanıdılar onlarda ve resmen sırıttıklarını görüyordum...Otobüse bindiğimizde biz bir köşeye geçerken bu iki arkadaş hoca'nın arkasından otobüse binmişlerdi.Otobüs coğu zaman olduğu gibi kalabalıktı ve Canan hoca o gün fazla dikkat çekmeyecek bir bluz ve etekleydi..Eteğin boyu biraz daha diz üstündeydi ve etek yien fırfırlı tipdeydi..Bu iki arkadaşa bakıyordum heyecanla, birisi hocanın durudğu yerin önünde birisi de tam arkasına geçmişti, birinin elinde sadece telefon vardı, arkasındakini çok göremiyordum,elinde sanki birşey yoktu, önüm de kapanmıştı artık...Belli bir müddet böyle gittikten sonra Canan hoca oturucak bir yer buldu kendisine, önüm kapalı olduğu için zor goruyordum ancak bu iki arkadaşın da ona doğru konum değiştirkilerini gördüm, yedinci durakta ki hocanın indiği duraktı burası diğer arkadaşlarda indi ve ben onların inmesini beklemiyordum, süpriz oldu...Onların indiğini kapı kapandıktan hemen sonra farkettiğim için Cemil ve Emre'yi aradı gözlerim. Onlarla göz göze geldiğimde ne oluyor bakışı attım, Cemil farketmemişti bile olanları.Emre ise arkada sıkışmıştı. Otobüs kalabalıklaşmıştı o anda, bana Cemil'in tel'den yazdığını gördüm, Cemil'e indiklerini söylediğimde "sanırım otobüste istedikleri gibi çekemedi haylazlar, biraz takip edeceklerdir dedi" , o anda kendi kız arkadaşının telefonuna daldığını gördüm.Ben ise bu işten huylanmıştım. Otubüs yine durdu, kapılar açıldı, ve kapandı...Zaman geçiyordu ama Cemil ve Emre'nin rahat davranışları benim huzursuzluğumu geçirmedi.Hemen bir sonraki durak'da inmeye karar verdim, her ne kadar mesafe açılsada içim rahat etmiyordu.Anlamalıydım neler olduğunu.

Hava tam da bahar'ın başlangıcıydı, gün günlük güneşlik güzel başlasa da hava'da bulutlar birden birikmişti, saat beş buçuk civarlarıydı ama gün akşamın karanlığa daha erken bürünmüştü bile.Bazı yerlerden şimşek seslerini işitiyordum. Canan hoca duraktan indikten sonra her zamanki gibi rahat adımlarla yürüyor, yaklaşık 1km uzaklıktaki evine doğru yürürken aklında yarın ki ders de işleyeceği konuyu düşünüyordu, yolda yürürken bu şekilde düşüncelere yoğunlaşır, bazen tam da bu yüzden sakarlıkları olurdu.Aslında ders verirken de o dersin yoğun düşüncesine girdiğinden çevresinden haberi olmazdı, zaten bu yüzden de Cemil'in çekimlerine yakalanması kolay bir av olmuştu. Haliyle yürürken arkasından gelen iki ergen'i farketmiyordu bile...

Ben tabii iki durak geç içmenin acısını herşey olup bittikten sonra anladım. Yaklaşık 20dk almıştı hocamın indiği durağa gelmem ve ana caddeye doğru ilerledikten sonra bir dört yol ağzında hangi  tarafa yürüdüğünü tam kestiremiyordum, ortalarda fazla kimse de yoktu ama sağ tarafın yolu gözüme daha güzel göründüğü için şansımı denemeye karar verdim...Ne bileydim labirent bir yere doğru yol adığımı, resmen saat 8'e kadar o ara sokakdan öbürüne girdim durdur, bunun tüm sorumlusu Canan hocam'ı hem tutkuyla delice sevmem hem de ona birşey olmasının verdiği korkuydu...Artık yorulmuştum ve  aslında üzülerek pes etmiştim. Köşede gördüğüm çay ocağına soluklanmak için gittiğimde birden bize takılan iki ergen'den kısa olanı gözüme çarptı ara sokağın köşedisinde, uzaktan bakarken bir başkasıyla konuştuğunu sonra diğerinin onun cebine birşey koyduğunu gördüm. Ergen'de ona para verdi eline ve yukarıdaki üst caddeye doğru hızlıca ilerlemeye başladı...Benim kalbim inanılmaz atıyordu, izlemeye karar verdim.Akşamda iyice artık kendini belli etmiş, heryer karanlıktı, geçtiğim sokaklarda pek az kimseleri görüyordum,  ara ara da köpek havlamaları. Ergen'in peşinde bir on dk. yürüdükten sonra onun bir kentsel dönüşüm yazan tabelanın kapısını açıp yıkık bir inşaata girdiğini gördüm, biraz bekleyip bende oraya doğru yöneldim, korkmaya başlamıştım. Nereye ve niçin girdiğimi bile bilmiyordum, aklım durmuş merak ve huzursuzluk beni itiyordu resmen.

İlk birkaç adım attığımda girdiğim yer yıkık dökükdü zaten, bina var gibi ama camları kapıları kırılmıştı, kolonlar güçlü şekilde duruyor ama yerler cok tozluydu.Bu karanlıkta ne yapıyordum, daha fazla içeri girip ergeni bulmaya çalışmak beni korkutuyordu artık...Tam anlamıyla tırsmıştım, çıksam iyi olur diye düşünürken aşağıdan bir ses geliyor gibiydi...Biraz daha dinleyince Canan hocanın sesini duydum "ahh ne yapıyorsun" derken, birden sert bir ses daha duydum, beynim zonkluyordu resmen korkudan, ama dayanamayıp sesin geldiği tarafa sessizce yurumeyi seçtim ve aşağı merdivede bulduğum bir noktada onları ufak delikten görebiliyordum. Artık bundan sonra anlatacaklarım benim için oldukça şok edici oldu.

Bir genç duvara sırtından yasladığı hocamın ellerinden tutmuş bağlıyordu, hocam " Ne yapıyorsunuz, yapmayın ne olur" derken cılız bir sesle aslında karşı koymaya çalışıyordu ama belli ki vücudu teslim olmuştu, birden iki kişinin daha ona yaklaştığını gördüm, ellerini bağlayan ergen birden onu iyice duvara bastırıp kendini ona dayamıştı...Hocam "Ahh, yapmaaaa" derken göremediğim ama daha uzaktan bir ses "Abla sakın ses çıkarma, bak öğretmenmişsin, bu kez sen ses çıkarma ablam, seni mahvederiz, şakam yok, gördün elimdekini biraz önce, şimdi dediklerimi yap, arkadaşların pantolonlarını indir",...Canan hocamı ergen döndürdü, onu çömeltti zorla, elleri bağlıydı...Ergen hocanın önünde pantolonunun kemerini çıkardı ve ona baktı, diğer ergen yaklaştı ve hocanın ellerini tutarak çözdü..Hocanın darmadağın olduğunu o kez anladım, ne yapacağını bilmiyordu ve o anda bir tokat indi. Yığılmıştı Canan hocam, ergen gelip onu saçlarından tutarak biraz kaldırıverdi diğer ergenin pantolonunun önüne.Canan hocam yine beklerken bir tokat daha indi, dağılmıştı bir anda...Ergen tekrar saçlarından tutarak "abla çıkar pantolonlarımızı, hadi lan" dediğini işittim, ve hocamın elllerni ergenin tuttuğunu ve diğer ergenin pantolonuna tutturduğunu gördüm, canan hocam yüzünü diğer tarafa çevirdi, elleri pantolonu tutuyordu ve yavaş yavaş indiriyordu şimdi...Bu sahne oldukça yavaş gerçekleşti, kot pantolon yerdeydi, eller bu kez diğer elemanın pantolonuna uzandı

Canan hocamı







Comments

Popular posts from this blog

Canan'ın düşüşü

Canan 36 yaşında, 1.65 cm ve 53kg civarında beyaz tenli bir kadın. İstanbul'da ünlü bir giyim şirketinde satış danışmanı olarak çalışıyordu.Çalıştığı yer lüks mağazaların çokça bulunduğu Nişantaşı semtindeydi.Bu lüks mekanda Canan her gün giyimine özen gösteriyor, sade makyajını yaparak, genelde de giydiği minilerle ve özel seçtiği topuklularla göz kamaştırıcı oluyordu.Bu çekicilik ve müşterilerin beğenilerini duymak da onu bir hayli tatmin ediyordu.Çok naif olduğundan temiz duygularla yaklaşıyordu latifelere. Herşey bir öğleden sonrasında gün ağarmaya yakınken saat 5-6 aralarında başladı.Bugun çok sadeydi hiç makyajda yapmamıştı. Canan günlük vardiyasını bitirdikten sonra her zamanki sevdiği bej rengi bluzunu ve çalıştığı mağazada beğendiği çiçekli kısa mavi eteğini giyip turuncu babetleriyle kendisini tam dışarıya atıcak iken danışmada ki Hande bir müşterisinden ona bir çiçek ve mektup bırakıldığını belirtti.(Fotodaki elbisesi).  Canan şaşırarak bunları aldı.  Otobüs'e binme...

Canan'ın düşüşü-2

İsmail duştan çıktığında yatakda kıpırdayan Canan'ın uyandığını farketti, ağzı bantlı ve elleri bağlıydı. Biraz onu seyrettikten sonra İsmail ona yanaştı yavaşça ellerini üzerinden okşamaya başladı "Canan hayatım, dün gece için teşekkürler, muhteşem anlar yaşadık beraber. Harika bir performans sergiledin." Biraz sessizlik sonrasında komodin'e uzanarak telefonunu aldı "Dün gece ki performansını görmek ister misin?" Canan konuşmak istiyordu ama ağzını kapatan bant buna engeldi.İsmail telefonunu açtı ve bir videoyu oynatmaya başladı, 15-20 saniye açık kaldıktan sonra kapattı. "Canım, senedinin küçük bir kısmını dün gece ödedin ama daha işimiz bitmedi.Şimdi senin bandını çıkarıyorum, çalıştığın yeri arayacaksın ve bugün gelemeyeceğini bildir.", bandı çıkarılan Canan "Sen ne aşağılık bir herifsin, domuz" diyerek tükürdü.Bunu hakettiğini fazlasıyla biliyordu İsmail, sakinliğini koruyarak:"Arasan iyi olur canım, senin nazınla uğraşamam....