Skip to main content

Canan'ın düşüşü-2

İsmail duştan çıktığında yatakda kıpırdayan Canan'ın uyandığını farketti, ağzı bantlı ve elleri bağlıydı. Biraz onu seyrettikten sonra İsmail ona yanaştı yavaşça ellerini üzerinden okşamaya başladı "Canan hayatım, dün gece için teşekkürler, muhteşem anlar yaşadık beraber. Harika bir performans sergiledin." Biraz sessizlik sonrasında komodin'e uzanarak telefonunu aldı "Dün gece ki performansını görmek ister misin?" Canan konuşmak istiyordu ama ağzını kapatan bant buna engeldi.İsmail telefonunu açtı ve bir videoyu oynatmaya başladı, 15-20 saniye açık kaldıktan sonra kapattı. "Canım, senedinin küçük bir kısmını dün gece ödedin ama daha işimiz bitmedi.Şimdi senin bandını çıkarıyorum, çalıştığın yeri arayacaksın ve bugün gelemeyeceğini bildir.", bandı çıkarılan Canan "Sen ne aşağılık bir herifsin, domuz" diyerek tükürdü.Bunu hakettiğini fazlasıyla biliyordu İsmail, sakinliğini koruyarak:"Arasan iyi olur canım, senin nazınla uğraşamam.", Canan hıçkırarak: "Böyle konuşmamıştık, seni ve arkadaşların, bok herifler tüm yaptıklarınızın hesabını vericeksiniz, polise gideceğim." İsmail bu kez sesini yükselterek :" Kes sesini kaltak,  çekinin vade zamanı gelmiş, tüm herşeyini kaybetmek, kariyerinin de imhasını istemiyorsan dediğimi yap,  şimdi seni çözeceğim, bir duş al kendine gel, sakın farklı bir şeye yeltenme, şunu da iyi oku tekrar"...Adamın tehditleri birbiri ardına gelmiş ve ona elindeki kadının ona eski kocası tarafından yükletilen borçlarını gösteren sözleşmesini fırlatmıştı, kadın kendini bir kabusun içinde sanıyordu, gerçekle rüya, yaşanmışlıkla bulanıklık birbiri içindeydi.Ne kadar kötü hissederse hissetsin dün akşamki gibi bir dehşet içinde kafasını toparlayamıyordu...Başı dönüyordu.Ne olmuştu ona...İşte bu duygularla bağları çözüldüğü an hırçınla adama tokat attı "Sen ne biçim bir domuzsun, beni kandırdın" diyerek feryat içinde banyoya doğru yöneldi...Banyo'da yaklaşık bir saat kalmış, kendini toparlamaya çalışmış ama sürekli ağlamıştı. 

Banyo'dan çıkarken dün geceden kalan abiyesini giydi, güne hiç uyumlu değildi ama şu an başka kıyafeti de yoktu. TV'yi açmış, yatakda uzanan İsmail'e uzaktan baktı ve masada ki kendi telefonunu aldı. "Adam bakışlarını ona çevirmiş, heyecanla oturduğu yerden kalkarak yanına yaklaşmıştı...Kadının Lale hanım yazan telefonu arama tuşuna basmasıyla adamın doruklara çıkan adrenalini düşmüş ve o konuşurken sırıtmaya başlamıştı arkasında. İki dakika olan konuşmasını zorlanarak Canan "...Lale hanım, teşekkür ederim anlayışınız için, iyi günler dilerim" diyerek kapattı.Buruk gözleriyle başı pencereden dışarıya bakıyordu. Göz altları ağlamaktan çökmüştü zaten. İsmail kadına tekrar yaklaştı..."İşte böyle canım, doğruyu yaptın" diyerek arkasından onun  dar abiyesinden belli olan kalçalarını ellemeye başladı. Kadının tepkisiz haliyle ona biraz daha sokulmuş, kalçalarında elleri gezinirken, arkasından kulaklarına doğru uzanarak "Beraber takılıcaz bugün, birbirimiz daha fazla tanıyalım, sonra istediğim gibi giyinmeni istiyorum, arzuluyorum seni" bunu derken adam sertleşmişti bile kadının arkasında.İsmail biraz durakladıktan sonra fermuarını yavaşça indirdi "Beni her türlü tatmin etmeni istiyorum Canan, elinle hisset beni" dedi ve dona kalmış kadının elini tutarak külotunun üzerinden sertleşmiş aletini tutturdu...Kadın irkildi ama İsmailin eli kadının elinin üzerinde baskı uyguluyordu ve bir müddet sonra elini daha içeri ittirerek kadının onun kilotunu indirip tüm sikini ellemesini sağladı.Canan sanki durumu kabullenmişti , adamın bir eli onun kalçalarını sıvazlıyor, diğer eli onun elinin üzerinde ona yön veriyor ve istemese de ona cok karşı koymuyordu.Eli şimdi baskıyla daha hızlıca hareket ediyor ve adama masturbasyon yaptığının farkındaydı. Arkasında ki adam kulaklarına "ohh" sesleriyle fısıldırıyor, kalçasını daha şiddetli sıvazlıyor ve dakikalar geçtikçe adamın erkekliğinin daha da sertleştiği hissediyordu ve bir süre sonra Canan önce " Kaltak boşalt beni hadi" seslerini işitti, bunu tekrar tekrar işitti ve kısa bir süre sonrasında  da"Ohhhh" sesleri arasında birden ellerinde sıcak spermleri hissetti...

Motel'in küçük kafetaryasında birbirleriyle hiç konuşmadan kahvaltı yapmışlar, yaklaşık yarım saat sonra da İsmail yakındaki otopark'dan lüks Jeep'ini almış ve  Canan ile  beraber Kağıthane'ye doğru yola koyulmuşlardı. İsmail yolda ona bildiği bir mağazaya götüreceğini ve sadece onu takip etmesini söylemişti.Yolda da mağazayı aramış ve geleceklerini söylemişti. Ulaştıklarında Canan nerede olduğunu tam anlamadığı ama ana caddeye benzeyen yine de eski yapıların çoğunlukta olduğu bir yerde olduğunu görüyordu. Arabadan indikten sonra nerdeyse boyu bile kendisinden kısa olan bu bodur adamla gezerken kendini küçülmüş hissediyordu, üstünde bir de abiye vardı ve gündüz'e hiç uygun olmayan bu elbiseyle gezinirken birde bitkin haliyle zor yürüyebiliyordu. Uzaktan bakanlar için gerçekten bu çiftin uyumsuzluğunu görmek zor değildi. İki dakika kaldırım bile denilmeyecek bir yoldan yürüdükten sonra İsmail kadının elinden tutmuş ve bir dairenin zilini çalmıştı. Bir genç onları karşıladı. "Buyrun İsmail bey" dedikten sonra onları içeri buyur etmişti. Canan içeri girdiğinde buranın bir mağazanın arka kapısı olduğunu farketti, merdivenlerden yukarı çıktıklarında ise fantezi iç çamaşırlarla dolu bir yere geldiklerini anladı. Genç 'İsmail bey size ve hanımefendiye Ali abi'nin selamları var, dükkan sizindir" diyerek aşağıya indi. İsmail kadına bakarak sırıttıkdan sonra "Hadi gel canım seni giyindirelim şimdi şunlarla" diyerek elini daha güçlü tutarak iç çamaşırlara doğru adım atmaya başladı, kadının ne kadar isteksiz tavrı olsa da adamın çekiştirmesiyle oda ilerliyor içine düştüğü durumuna içten ağlıyordu...Adam delice raflarda ki çamaşırları ellerini gezindiriyor, dikkatlice bakıyor ve Cananın üzerinde yakışır mı diye onun vücuduna doğru tutup test ediyordu.Bir tanesinin üzerine gelince daha fazla durdu, kadına baktı ve ürünü bırakmadı...Devam ederlerken gördüğü bir ayakkabı da dikkatini çekti.."Senin ayak numaran kaç?", Canan "Hayır istemiyorum onları giymek", İsmail :"Soruma cevap ver canım, zor kullanmak istemem", Canan başını yanlara sallayarak istemediğini tekrar belirtirken İsmail kadının ayaklarına eğilmiş, tuttuğunu şimdi onun ayaklarında test ediyordu...Birkaç dakika sonra karar vermişti "Şimdi bunları önümde giymeni istiyorum, nazlanmandan bıktım, işimi zorlaştırma" diyerek sert bir çıkış yaptı..Cananın isteksiz ve ağırdan alan tavırlarını görünce üstündeki abiyenin çıkması için kadına doğru yöneldi ve sertçe çıkarmaya hatta nerdeyse yırtmaya başladı..Canan "Ahhh canımı acıtıyorsun...", İsmail: "Öyleyse dediklerimi daha hızlı yap" dedikten sonra kadın biraz daha hızlanmıştı, İsmail bu arada kadının giyinmesi görürken sertleştiğini hissediyordu, Canan'a "Topukluları da giy hadi" dedikten sonra kadının zorlanarak giydiğini ve şimdi onun boyunun birden kendisinden 15cm  daha yükseldiğine şahit oldu...İşte şimdi kadın hazırdı, üzerinde Fantezi tavşan hizmetçi kostumu ve ayaklarında Siyah Renkli Savaroski Taşlarla Süslü pleaser markalı platform bir topuklu vardı...Bu halde gördüğü kadın pantalonun içindeki erkekliğini bir anda en üst seviyede sertleştirmişti..

  

Ona bakarak "Off yavrum, bak bana şimdi" dedikten sonra çıkardığı telefonla onu çekmeye başlamıştı ama kadın bir anda suratını kapatmıştı..."Yavrum aç yüzünü ve vücudunun etrafında dön" demesine rağmen kadın tepki vermiyordu.İsmail elinde telefonunu yanındaki küçük masaya koyarak kadını saçından kavrayarak "Dediğimi yap orospu yoksa seni darmadağan ederim" dedikten sonra yine kamerasını aldı...Canan korkudan etrafında yavaşca dönerken ağlamaya başladı tekrar, İsmail " Yavrum ağlamayı kes, bana bakarak dönmeye devam et" dedi ve sonrasında bir eliyle telefonunun kamerasını tutarken diğer eliyle de pantalonunu indirmeye girişti. Kadını kameraya alırken İsmail gördükleriyle hazzını yaşıyordu. Yaklaşık dört beş dakika onu farklı açılardan bazen yakın çekim bazen de tam boy önden ve arkasından çekimler yapmıştı. Telefonu bıraktıktan sonra kadının yanına yaklaştı "Şimdi seni sikicem, bana kendini bırakırsan dün geceden çok daha mutlu bir an yaşarsın" dedi...Kendini zor tutan kadın "Hayır ama lütfen, lütfen" diye yalvarırken İsmail ellerini kadının vücudunda gezdirmeye başlamıştı bile...Yaptığı artık onun orospuluğunun tesciliydi, kadının ağlaması birşey değiştirmeyecekti, onu avcunun içine almış eğleniyordu...Yaklaşık yarım saat sürmüştü, Canan ses çıkarmadan boyun eğmiş, en nihayet adam spermlerini aynı dün geceki gibi vaginasının derinliklerine bırakmıştı...

Nihayet çıkarlarken İsmail beğendiği diğer iç çamaşırları da aldıktan sonra mağazanın arka kapısından geldikleri gibi bu kez sessizce çıkmışlardı.

Comments

Popular posts from this blog

Canan'ın düşüşü

Canan 36 yaşında, 1.65 cm ve 53kg civarında beyaz tenli bir kadın. İstanbul'da ünlü bir giyim şirketinde satış danışmanı olarak çalışıyordu.Çalıştığı yer lüks mağazaların çokça bulunduğu Nişantaşı semtindeydi.Bu lüks mekanda Canan her gün giyimine özen gösteriyor, sade makyajını yaparak, genelde de giydiği minilerle ve özel seçtiği topuklularla göz kamaştırıcı oluyordu.Bu çekicilik ve müşterilerin beğenilerini duymak da onu bir hayli tatmin ediyordu.Çok naif olduğundan temiz duygularla yaklaşıyordu latifelere. Herşey bir öğleden sonrasında gün ağarmaya yakınken saat 5-6 aralarında başladı.Bugun çok sadeydi hiç makyajda yapmamıştı. Canan günlük vardiyasını bitirdikten sonra her zamanki sevdiği bej rengi bluzunu ve çalıştığı mağazada beğendiği çiçekli kısa mavi eteğini giyip turuncu babetleriyle kendisini tam dışarıya atıcak iken danışmada ki Hande bir müşterisinden ona bir çiçek ve mektup bırakıldığını belirtti.(Fotodaki elbisesi).  Canan şaşırarak bunları aldı.  Otobüs'e binme...

Canan hocam

Canan hocam okulun tek psikoloji öğretmeniydi. Orta yaşlı diyebileceğimiz olgun sınıfına yaşı itibariyle girebilirdi,35 yaşındaydı.Zannederim ki yaşıtlarımdan erkek öğrencilerinin en beğendiği kadın öğretmenler arasındaydı...Onun haftada bir dersi olmasına rağmen iple çeker, son sınıfta ki öğrencilerin onun odasında üniv. öncesi destek alma ziyaretlerini oldukça kıskandığımız hatırlıyorum.Niye kıskandığımıza gelince...aslında çok bir açıklamaya gerek yok sanırım, ben ve Emre tam ergen yaşlardaydık ve okulumuzda onun kadar rahat giyinebilen ve açıkcası giydiğini de bir o kadar iyi taşıyan nadir iki üç öğretmenden belki de en en iyisiydi Canan hocamız...Sadece bu da değil tabii başka erkek arkadaşların da onu konuşması beni de ona karşı hissettiklerimde tahrik ediyordu. Güzel hocamızı açıkca ben cok seviyor, hem çok eğitimli olması bir o kadar da modern bir kadın görünümünden fiziki olarak da etkileniyordum Canan'ın hoca'nın derslerinde sınıftakiler hep daha rahat olurdu, onun ...